Kasten yaralama suçu, bir kimsenin vücuduna acı verilmesi, sağlığının veya algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan etkili bir eylem işlemek suretiyle zarar verilmesidir. Kasten adam yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu m.86 ve m.87'de vücut dokunulmazlığına karşı suçlar' başlığı altında düzenlenmiştir. Kasten yaralama suçunu; basit kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu olarak ikiyi ayırmak mümkündür.

Kasten yaralama suçunda korunan hukuki yarar, kişinin vücut dokunulmazlığı ve beden bütünlüğü olup, suçun konusunu mağdurun acı verilen veya bozulan bedeni ya da ruhsal varlığı oluşturmaktadır. Failin yaptığı hareket sonucu, maddede belirtilen sonuçlardan biri meydana gelirse, yaralama suçunun oluşacağında tereddüt yoktur. Bu sonucu doğurmaya elverişli olan tüm hareketlerle kasten yaralama suçunun işlenmesi mümkündür. Örneğin, bir kimseyi kolundan tutup sert bir şekilde çekerek acı çekmesine neden olan fail, kalıcı hiçbir fiziksel etki bırakmasa bile kasten yaralama suçu işlemiş olur.

Hukuka aykırı bir eylemin yaralama suçu oluşturabilmesi için, eylemin mağdurun vücuduna acı vermesi, sağlığını bozması veya algılama yeteneğini bozması gerekir. Netice olarak üç halden herhangi biri gerçekleşmemişse, fiil, yaralama suçu olarak değerlendirilmeyecektir.

Türk Ceza Kanunu’nda Kasten Yaralama Suçunun Unsurları

  • Mağdurun Vücuduna Acı Verme Suretiyle Yaralama: Vücuda acı verme, insan bedeninde herhangi bir düzeyde hissedilen acıyı ifade etmektedir. Örneğin, bir kimseyi tartaklayarak acı çekmesine neden olmak basit yaralama suçu oluşturur.
  • Mağdurun Sağlığının Bozulması Suretiyle Yaralama: Sağlığın bozulması, mağdurun ruhsal veya fiziksel sağlığının hukuka aykırı eylem neticesinde bozulmasını ifade eder. Sağlığın bozulması sürekli olabileceği gibi geçici bir durum da arz edebilir. Örneğin, failin eylemi neticesinde mağdurda fiziksel veya ruhsal bir hastalık meydana gelmesi, sağlığın bozulması suretiyle yaralama suçuna örnektir.
  • Mağdurun Algılama Yeteneğinin Bozulması Suretiyle Yaralama: Algılama yeteneğinin bozulması; fiil nedeniyle mağdurun ruhsal durumunun değişmesi, sağlıklı düşünme, anlama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin ortadan kalkması halinde meydana gelir. Uygulamada savcılıklar tarafından algılama yeteneğinin bozulması gerekçe gösterilerek ceza davası açılmamaktadır.

Kasten yaralama suçu, ceza hukuku kapsamına girmekle birlikte basit ve nitelikli haller olmak üzere iki farklı şekilde işlenebilir. Suçun basit hallerinden biri olan basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek adam yaralama suçları şikâyete tabidir. BTM ile giderilebilecek yaralama suçunda şikâyet süresi 6 aydır. Mağdur 6 ay içinde şikâyetçi olmazsa şikâyet hakkı ortadan kalkar. BTM ile giderilebilir basit yaralama suçunda şikâyetten vazgeçme, soruşturma aşamasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine, kovuşturma aşamasında ceza davasının düşmesine yol açar

Suçun nitelikli halleri ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek' basit yaralama suçu, takibi şikâyete bağlı suçlar kategorisinde değildir. Suç şikâyete tabi olmadığı için herhangi bir şikâyet süresi yoktur. Kasten yaralama suçunun nitelikli hallerinde şikâyetten vazgeçme kamu davasını düşürmez. Örneğin, eşe karşı basit yaralama suçu işleyen kişi hakkında eşinin şikâyetten vazgeçmesi, soruşturmanın sürdürülmesine ve kamu davası açılmışsa davanın yürütülerek failin cezalandırılmasına engel değildir. Savcılık, dava zamanaşımı süresi içinde her zaman resen soruşturma yapabilir. Suçun bu hallerine dair en az dava zamanaşımı süresi 8 yıl olup şikâyet hakkına sahip herkes bu süre içerisinde şikâyetçi olup davaya müdahil' sıfatıyla katılabilir.

Basit kasten yaralama suçu ve kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi suçu taraflar arasında uzlaşma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.