Arsa sahibi ile müteahhit arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi; arsa sahibinin kendisine devredeceği belirli arsa payı veya daireye karşılık, müteahhidin kendi malzemesiyle arsa üzerine bağımsız bölümler inşa ederek, bir bina meydana getirmeyi taahhüt ettiği sözleşmelerdir. Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi; Eser Sözleşmesi ve Gayrimenkul hukuku Satış Vaadi Sözleşmesinden oluşan çift tipli karma bir sözleşme olup resmi şekil şartına bağlıdır. Bu tip sözleşmelerin uzmanlardan yardım alınmadan, özensiz bir şekilde hazırlanması halinde inşaat evresinde taraflar telafisi zor büyük mağduriyetler yaşamakta, inşaatın bitmesi sürüncemede kalmakta ve sayısız davaların açılmasına sebep olmaktadır.
Bu sebeple arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uzman kişilerden yardım alınarak hazırlanmalı ve tüm olasılıklar düşünülerek ayrıntılı düzenlemeler içermelidir. Büromuz tarafından; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerin hazırlanması, sözleşmenin feshi davaları, tazminat davaları, uyarlama davaları ve bu sözleşmelerden kaynaklanabilecek diğer tüm davalarda danışmanlık ve avukatlık hizmeti verilmektedir.
Kamulaştırmasız fiili el atma, bireylerin mülkiyet hakkını ağır şekilde zedeleyen bir durum olduğundan böylesi bir uygulamayla karşılaşan malikin çeşitli hakları bulunmaktadır. 1956 yılında Yargıtay'ın vermiş olduğu bir karardan beri kamulaştırmasız fiili el atma durumunda malikin bedel davası açabileceği kabul edilmektedir. Yine taşınmazı haksız bir şekilde idare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın kullanılan malik, söz konusu müdahalenin men'ini de talep edebilecektir. Belediye veya diğer kamu kurumlarının kamulaştırma işlemi yapılmaksızın bir bireyin taşınmazını fiilen kullanması durumunda tazminat sorumluluğu da söz konusu olacaktır. Dolayısıyla taşınmazına haksız şekilde el atılan malik, uğramış olduğu zarar ziyan nedeniyle tazminat davası açma imkânına da sahiptir. Yine malikler ecri misil davası da açabilirler. Ecri misil davalarında malik, haksız şekilde taşınmazının kullanılması nedeniyle kullanım bedelini talep edebilmektedir. Vergi hukuku davaları ile ilgili detaylı bilgi için ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz
Ancak bu davalarda, davanın açılacağı mahkeme ve ne talep edileceğine dikkat edilmesi çok önemlidir. Dolayısıyla kamulaştırmasız hukuki el atma durumuyla karşılaşan bireyler, somut olaydaki durum gereğince haklarını en çok koruyacak en hukuki uygun yönteme müracaat etmelidirler. Aksi halde haklı olmalarına karşın hatalı veya somut olayda uygulama alanı bulamayacak talepte bulunmaları nedeniyle veya sürelere uygun talepte bulunmadıklarında umdukları sonucu elde edemeyebilirler. Bu çerçevede konusunda uzman bir avukatın yardımından yararlanıp en uygun hukuki yöntem ile yargıya başvurmak gereklidir. Gümrük hukuku ile ilgili bilgi edinmek için ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
İmar Planları ile bireylerin özel mülkü olan taşınmazlara yeşil alan, belediye hizmet alanı, okul, cami, kültür merkezi, rekreasyon alanı gibi çeşitli kamusal fonksiyonlar verilmesi sonucu artık o taşınmaz üzerine konut, iş merkezi veya başka bir yatırım yapılamaması durumuna hukukta Kamulaştırmasız Hukuki El Atma adı veriyoruz.
Böyle durumlarda, kamu kurumları uygulama imar planı yapılmasından sonra 5 yıl içinde kamulaştırma yapmadığında, artık taşınmaz sahibinin arazisini kullanamaması veya diğer komşu arsalar gibi inşaat yapamaması sebebiyle oluşan zararları için kamulaştırmasız hukuki el atmaya dair ilgili prosedür takip edilmek suretiyle tazminat davaları açılabilmektedir.
Bilindiği üzere günlük hayatta Belediye'den inşaat izni alınması ya da sahip oldukları taşınmaza dair tevhit, ifraz işlemlerinin gerçekleştirilmesi gibi çeşitli amaçlarla, bireylerin veya inşaat şirketlerinin mülkiyetlerinde yer alan taşınmazın bir kısmının bedelsiz şekilde kamuya terk edilmesi durumuyla sıklıkla karşılaşılmaktadır.
Bu durumda kamuya terk edilen taşınmazda, terk amacıyla kullanılmak üzere kişinin mülkiyeti sona ermektedir, terk edilen kısmın yüz ölçümü tapu kütüğünden düşürülmektedir. Bununla birlikte kamuya yol, otopark, okul, yeşil alan gibi kamusal fonksiyonla kullanılması için terk edilen taşınmazın zaman içinde amaç dışı kullanıldığı gözlemlenmektedir. Örneğin yeşil alana ya da otopark olarak kullanılmak üzere terk edilen taşınmaz, imar planlarındaki kullanım gayesi değiştirilmek suretiyle konut ticari alan fonksiyonu verilerek üçüncü kişilere satılabilmekte veya otopark için terk edilen arazi okul alanına çevrilmekte yahut uzun zaman geçmesine karşın yol, park yapılması gibi terk amacına uygun bir çalışma yapılmamaktadır. Tüm bu sayılan olasılıklarda taşınmazın eski malikine iadesinin veya bedelinin ödenmesinin sağlanması yönünde açılan bir dava ile önemli mahkeme kararları çıkıyor.